BÖLÜM 5: KİTLESEL ÇEVRİMİÇİ AÇIK DERSLER (KAÇD)

5.6 KAÇD’LER NİÇİN YANITIN YALNIZCA BİR KISMI?

5.6.1 Bağlam ve tasarımın önemi

Uzun yıllardır çevrimiçi öğrenmenin sıkı bir savunucusu olmama rağmen, ilginçtir ki KAÇD’leri kuvvetli bir şekilde eleştirdiğim gerekçesiyle sıklıkla ‘muhalif’ olarak nitelendiriliyorum. Aslına bakılırsa, KAÇD’lerin önemli bir gelişme olduğuna ve belli koşullar altında eğitime inanılmaz değer kazandırabileceğine inanıyorum.

Fakat, her zaman olduğu gibi bağlam çok önemli… Tek bir eğitim piyasasından ve tek bir eğitim ihtiyacından bahsetmek mümkün değil. Liseyi yeni bitirmiş 18 yaşında bir öğrencinin eğitim ihtiyacı ve eğitim almayı tercih ettiği koşullar, aile kurmuş ve yönetim eğitimine gereksinim duyan 35 yaşında bir mühendisinkinden çok farklı olacaktır. Aynı şekilde, başlangıç aşamasındaki Alzhemier hastası eşine bakmak zorunda kalıp desteğe ihtiyacı olan 65 yaşındaki bir kişi ile, bu lise mezunu gencin veya mühendisin durumu da çok farklıdır. Eğitim programı tasarımında, her durum kendi bağlamında değerlendirilmelidir. Bir sihirli değnek ile bütün bu farklı durumların üstesinden gelecek tek bir çözüm bulunması mümkün değildir.

İkinci olarak, tüm eğitim türlerinde olduğu gibi, KAÇD’lerin de nasıl tasarlandığı son derece önemlidir. Uygun olmayan şekilde tasarlanmışlarsa, yani belirli bir öğrenci profilinin belirli bir bağlamda ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerileri geliştirecek şekilde tasarlanmamışlarsa, öğrenci için çok fazla bir değeri olmayacaktır. Buna rağmen, uygun şekilde tasarlanan bir KAÇD öğrencilerin ihtiyaçlarına yüksek düzeyde yanıt verebilecektir.

5.6.2 bKAÇD’lerin potansiyeli

Daha açık konuşayım. Yaşam boyu öğrenme giderek daha fazla önem kazandığı ve dünyanın dört bir yanından iyi eğitimli ve bilgili kişileri bir araya getirip öğrenmeye kendini adamış diğer katılımcılarla birlikte ortak ilgi alanları ve sorunlar üzerine tartışabilmelerini ve çalışabilmelerini sağlama gücüne sahip olduğu için bKAÇD’lerin inanılmaz bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Böyle bir güç, yalnızca eğitim alanında değil genel olarak dünyada bir devrim yaratabilecek niteliktedir.

Bununla birlikte, an itibariyle bKAÇD’ler bunu yapabilecek kapasiteye sahip değildir çünkü buna yönelik olarak düzenlenmemişlerdir ve çevrimiçi grupların en iyi şekilde nasıl işlediklerine dair bilinenleri uygulamaya koymamışlardır. Bu alanda edinilen derslerin öğrenilip uygulamaya konması halinde, bKAÇD’lerin küresel sağlık, iklim değişikliği, insan hakları ve insanlığı ilgilendiren diğer konularda karşı karşıya olduğumuz zorlu mücadele alanlarının bazılarının üstesinden gelebilmek için muazzam bir araç olabilir. bKAÇD’lerin güzel tarafı, yalnızca değişimi gerçekleştirebilecek irade ve güce sahip insanları işin içine karıştırması değil, katılımcıların her birinin ele alınan sorunları tanımlama ve çözebilme gücüne sahip olmasıdır. Bu bölümün sonunda yer alan Senaryo G, bKAÇD’lerin bu tür insani girişimler için nasıl kullanılabileceğine dair bir örnek göstermektedir.

Senaryo G’de, KAÇD örgün eğitimin ikamesi olarak değil, atış rampası niteliğinde betimlenen örgün eğitime ihtiyacı olan bir roket olarak tasvir edilmektedir. Bu KAÇD’nin arkasında itici kuvvet olarak çok güçlü bir kurumun kaynakları bulunmaktadır: kullanımı basit bir yazılım, KAÇD içerisinde bütüncül bir yapı, düzen ve eşgüdüm ile KAÇD’yi destekleyen insan kaynağı… Bahsi geçen kurum, mutlaka bir eğitim kurumu olmak zorunda değildir. Bir kamu sağlığı birimi veya bir yayın kuruluşu ya da uluslararası bir yardım örgütü veya ortak ilgi alanı etrafında toplanmış bir konsorsiyum olabilir. Tabii, her zaman olduğu gibi, bKAÇD’lerin bile kurumsal çıkarlar veya hükümet çıkarları doğrultusunda kullanılma olasılığı bulunmaktadır.

5.6.3 gKAÇD’lerin sınırlı yönleri

gKAÇD’ler, en fazla birçok üniversitenin lisans düzeyinde karşımıza çıkan kalabalık yüz yüze sınıflar için tehlike oluşturmaktadır. KAÇD’ler, amfilerde ders anlatımı şeklinde verilen bu derslerin yerine geçecek en etkili biçimdir. Daha etkileşimlidir ve kalıcı olduğu için öğrenciler ders materyallerine tekrar tekrar erişebilmektedir. Hatta KAÇD eğitmenleri, kendi KAÇD’lerinin bu tür derslerden daha etkili olduğunu iddia etmektedir. Nitekim, bunun için ciddi bir gayret sarf etmektedirler.

Ancak, belki de neden hala kampüslerde bu şekilde öğretim yaptığımızı sorgulamalıyız. Günümüzde, içeriğe İnternet üzerinde herhangi bir yerden erişmek mümkündür. İhtiyacımız olan ise, bilgi yönetimidir: hangi bilgiye gereksinim duyduğumuzu nasıl belirleyeceğiz, nasıl değerlendireceğiz ve nasıl uygulayacağız. İşte, gKAÇD’ler bunu yapmaz. gKAÇD’ler enformasyonu önceden seçer ve paketleyerek sunar. gKAÇD’lerle ilgili en büyük kaygım, şu anki tasarımlarıyla dijital dünyanın gerektirdiği üst düzey entelektüel becerilerin geliştirilmesine ilişkin sınırlılıklarıdır. 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesi açısından olabilecek en kötü tasarım modelini yüz yüze kampüs öğretiminden ödünç alan gKAÇD’ler, ne yazık ki, bu modeli çevrimiçi platformda uygulama devam etmektedir. Kullanılan içerik en üst düzeyde olsa bile, ders anlatımlarının elit üniversiteler tarafından verilmesi üst düzey entelektüel becerilerin geliştirilmesi için kendi başına yeterli değildir. Dahası, ölçme ve değerlendirme anlamında KAÇD’lerde başarılı olan öğrencilerin sayısı göreceli olarak azdır ve değerlendirmeye tabi tutulan öğrenciler yalnızca kavrama ve sınırlı olarak da bilginin uygulanması üzerine ölçülmektedir.

Kampüslerde kullandığımız problem temelli öğrenme veya sorgulama temelli öğrenme gibi diğer pedagojik yaklaşımlarla dijital çağın gerektirdiği becerilerin geliştirilmesi açısından çok daha iyi aşamalar kaydettik ve kaydetmeye devam ediyoruz. Ancak bu tür yaklaşımlar ile çevrimiçi öğrenmenin derslerde daha çok kullanılan yapısalcı yaklaşımların (işbirliğine dayalı çevrimiçi öğrenme gibi) kitlesel sınıflara uyarlanması hiç kolay değildir. Derinlemesine anlamanın ve öğrencinin dünyayı başka bir gözle görmesini sağlayan dönüştürücü öğrenmenin geliştirilmesi ve kanıta dayalı eleştirel düşünme, karmaşık alternatiflerin değerlendirilmesi ve üst düzey karar verme becerilerinin geliştirilmesi için bir uzman ile bir acemi arasındaki etkileşim önemini korumaya devam etmektedir.

Bugüne kadar, bilgisayar teknolojileri bu tür bir öğrenmenin geliştirilmesinde oldukça yetersiz kalmıştır. Bu nedenledir ki, kredili yüz yüze ve çevrimiçi dersler halen daha nispeten daha düşük bir eğitmen:öğrenci oranını hedefler ve bu nedenledir ki, eğitmen ile öğrenciler arasındaki etkileşime çok daha fazla önem vermemiz gerekir.

Bununla birlikte, gKAÇD’ler daha yaygın bir eğitim olanağı sağlayan sürekli eğitimin bir biçimi olarak veya açık ders malzemesi kaynağı olarak çok değerlidir ve kampüs tabanlı eğitim için önemli bir tamamlayıcı olabilirler. gKAÇD’ler ne geleneksel eğitimin ne de mevcut çevrimiçi programların bir ikamesi değildir. Sürekli eğitimin bir biçimi olarak bakıldığında, düşük bitirme oranları veya program sonunda öğrencilere eşdeğer kredi verilmemesi çok da önemli değildir. Yine de, eğer KAÇD’ler örgün eğitimin, hatta yüz yüze sınıf derslerinin, bir ikamesi veya vekili olarak görülecekse, hem bitirme oranlarının hem de nitelikli ölçme ve değerlendirmenin hayati önemi vardır.

5.6.4 Yükseköğretim sistemi sarsılıyor mu?

Asıl tehlike, KAÇD’lerin, masraflı olan yükseköğretim sistemini sarsabilecek ve zayıflatabilecek olmasıdır. Elit ve prestijli üniversiteler KAÇD’leri ücretsiz olarak herkesin erişimine sunabiliyorsa, düşük nitelikli ve yüksek maliyetli kamu üniversitelerine niçin ihtiyacımız olsun ki? Buradaki risk, birbirinden keskin çizgilerle ayrılan iki tabakalı bir sistemin olmasıdır. Çok az sayıdaki elit üniversiteler bir yandan zengin ve imtiyazlı bir kesime hizmet verip karşılığında zengin geri dönüşleri olarak bilgi ve becerileri geliştirirken bir yandan da kitleleri KAÇD’lerle beslemekte, diğer yandan devlet üniversiteleri bu tür dersler için asgari düzeyde ve düşük maliyetli öğrenci desteği sağlamaktadır. Gelecek yıllarda ihtiyaç duyulacak üst düzey becerilere sahip yeterince mezun veremeyeceği için bu hem sosyal hem de ekonomik bir facia olacaktır. Tabii ki, otomasyonun, ücretli işlerin belli bir elit gruba özel işler hariç, tümünü ortadan kaldıracağına inanmıyorsanız.. Bir nevi Açlık Oyunları filminde olduğu gibi…

Kredili çevrimiçi programlarda ders içeriği, beş yıllık süre için, toplam maliyetin %15’inden azına karşılık gelmektedir. Yüksek nitelikli öğrenme çıktıları ve yüksek bitirme oranları için gereken asıl masraf, öğrenci desteği sağlanmasıyla ilgilidir. Bu da, esas önemli olanın öğrenme olduğunu göstermektedir. Politikacılar ve medyanın pohpohladığı türdeki KAÇD’ler, bunu yapamamaktadır. Genel olarak açık eğitim hareketinin, özelde ise KAÇD’lerin, gerek ABD’de gerekse diğer ülkelerde ideolojik ve ticari nedenlerle kamu eğitim sistemini bilerek ve isteyerek baltalamak isteyen kişiler tarafından araç olarak kullanılmasına izin vermemeliyiz. Açık içerik, açık ders malzemeleri ve KAÇD’ler, herkesin otomatik olarak üst düzey niteliklere erişmesini sağlayacak sistemler değildir. Sonuç olarak, nüfusun büyük çoğunluğu için yükseköğretime erişimi temin etmenin en temel yolu, iyi finanse edilmiş kamu yükseköğretim sistemi olmaya devam edecektir.

Bunu söyledikten sonra, sistem içerisinde iyileştirilebilecek büyük bir kapasite olduğunu da kabul etmek ve belirtmek gerekir. KAÇD’ler, açık eğitim ve yeni medya, ihtiyaç duyduğumuz iyileştirmelerin bazılarını yapabilmemiz için umut verici bir tablo çizmektedir. Birazdan okuyacağımız Senaryo G, KAÇD’lerin çok ihtiyaç duyulan sosyal değişimi getirmek için nasıl kullanılabileceğine güzel bir örnek vermektedir. Bununla birlikte, KAÇD’ler, kredi tabanlı çevrimiçi öğrenme kullanımından, açık ve uzaktan öğrenmeden edinilen deneyimlerden ve geniş bir yelpazedeki öğrenme gereksinimlerine uygun şekilde tasarlanmış derslerden öğrendiklerimizin üzerine inşa edilmelidir. KAÇD’ler bu çevrenin önemli bir ögesi olabilir, ancak farklı ihtiyaçlara yanıt verebilecek diğer eğitim biçimlerinin yerini alacak bir ikame değildir.

Etkinlik 5: KAÇD Stratejileri

Maddi sıkıntı içerisinde bulunan orta ölçekli bir araştırma üniversitesinin akademik işlerden sorumlu Rektör Yardımcısı olduğunuzu düşünün. Üniversite Yönetim Kurulu, Rektör’den eğitim ve öğretim alanında bir inovasyon stratejisi oluşturmasını istiyor; nitekim, bir sonraki senenin operasyonel bütçesinde yüzde 5’lik bir kesinti söz konusu…

Kurul üyelerinden biri, ekonomik baskıya çözüm olarak üniversitenin KAÇD’ler vermeye başlaması gerektiğini iddia ediyor ve bütün gücüyle bu çözüm için bastırıyor.

Rektör, Kurul’a sunmak üzere, üniversitenin KAÇD’lere ilişkin stratejisinin ne olması gerektiğine ve üniversitenin genel eğitim-öğretim stratejisine ne kadar uygun olduğuna dair bir birifing hazırlamanızı istiyor.  Nasıl yanıt verirdiniz?

Yanıtınızı bizimle paylaşmak isterseniz, aşağıdaki yorum kutusunu kullanabilirsiniz.

Önemli Noktalar

  1. KAÇD’ler, yükseköğretim kurumlarını, hem çevrimiçi öğretim stratejilerini hem de açık eğitim yaklaşımlarını dikkatle gözden geçirmeye itiyor.
  2. Ne çevrimiçi öğrenmenin ne de açık eğitim kaynaklarının tek şekli KAÇD’ler değil.. KAÇD’lerin güçlü ve zayıf yönlerinin, çevrimiçi öğrenme ve ‘açık’lık bağlamı içerisinde değerlendirilmesi çok önemli.
  3. KAÇD’lerin tasarımında, farklı amaçları ve felsefeleri yansıtan gözle görülür farklılıklar bulunuyor.
  4. Derin veya dönüştürücü öğrenmenin sağlanması veya  dijital çağın gerektirdiği üst düzey bilgi ve becerilerin geliştirilmesinde KAÇD’lerin ciddi yapısal sınırlılıkları var.
  5. KAÇD’ler, halen daha, olgunluğunun ilk aşamalarında bulunuyor. Güçlü ve zayıf yönleri netleştikçe, ve KAÇD tasarımına dair deneyimler ilerledikçe, yükseköğretim düzeyindeki öğrenme ortamları içerisinde önemli bir yer teşkil edecekler.
  6. KAÇD’ler, büyük amfilerdeki ders anlatımları gibi geleneksel öğretim biçimlerinden bazılarının yerine kullanılabilir. Bununla birlikte, diğer geleneksel eğitim yöntemlerinin önemli bir destekleyicisi veya alternatifi olarak kalacak gibi görünüyor. KAÇD’ler kurumlarda dönüşüm ve değişimi zorlayan önemli bir faktör olmaya devam etse de, yükseköğretimin yüksek maliyetine tek başına bir çözüm olacak nitelikte değil…
  7. Gelecekte KAÇD’lerin sahip olacağı belki de en büyük değer, topluluk eylemleri yoluyla büyük ölçekli küresel problemlerin çözümü için bir avantaj sağlaması olacaktır.

Webinar: Teknolojiyle Öğretmek – İyi Uygulamalar ve Seçenekler

Bu webinarda, dünyanın çeşitli yerlerinden katılımcılarla aşağıdaki konuları tartıştık:

  • Teknolojiyle öğretimde en etkili olduğu düşünülen modeller nelerdir?
  • Dijital çağın etkin öğretim modellerinin özellikleri nelerdir?
  • Yeni teknolojiler öğrenme ve öğretme için ne tür avantajlar sunuyorlar?

Katılımcılarla yaptığımız tartışmanın ve katılımcı göüşlerinin de yer aldığı webinarın kaydına, buradan ulaşabilirsiniz.

Webinar toplam 25 dakika sürüyor ve ardından katılımcılarla yapılan 20 dakiklalık bir soru-cevap bölümü bulunuyor.

Contact Noth l Contact Nord’un düzenlediği webinar, 29 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirildi.

Daha sonra…

Öğrenme ve öğretme için farklı tasarım modellerinin tartışıldığı kısım burada sona eriyor. Sonraki dört bölümde, medya seçimi ve kullanımı üzerine verilecek kararlar ile ilgili ayrıntılı

Lisans

 Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisans için ikon

Dijital Çağda Öğretim Copyright © by A.W. (Tony) Bates is licensed under a Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisans, except where otherwise noted.

Bu Kitabı Paylaş

Geri bildirim / Hatalar

Yorumlar kapalıdır.