BÖLÜM 9: DERS VERME BİÇİMLERİ

9.1 TEKNOLOJİ TABANLI ÖĞRENME SÜRECİ

Şekil 9.1.1 Uzaktan okuyabilecekken niye otobüs bekleyesiniz?

Bölüm 6, 7 ve 8’de, bir ders veya programa eklenen medyanın kullanımını araştırıp tartıştık. Bu bölümde, bir dersin veya programın kısmen veya tamamen çevrimiçi verilmesine karar vermeye odaklanacağız. Bölüm 10’da ise, tasarım ve uygulamada ‘açık-lık’ yaklaşımını nasıl ve ne zaman benimsememiz gerektiğine yoğunlaşacağız.

9.1.1 Çevrimiçi öğrenmenin 1001 yüzü

Çevrimiçi öğrenme, harmanlanmış öğrenme, ters-yüz öğrenme, esnek öğrenme, açık öğrenme ve uzaktan eğitim genellikle aynı olguyu anlatmak için birbiri yerine kullanılan, ancak çok farklı anlamlara sahip olan kavramlardır. Daha da önemlisi, bir zamanlar ana akım geleneksel eğitimin dışında olup belli bir gruba hitap eden olağandışı olarak nitelendirilen bu eğitim biçimleri, giderek daha fazla önem kazanıyor ve hatta kendileri ana akım haline geliyor. Öğretmenler çevrimiçi öğrenme ve yeni teknolojileri benimseyip kazanıp daha inançlı hale geldikçe, daha yenilikçi yöntemler keşfedilmeye ve geliştirilmeye başlanacaktır. 

Bu kitabın yazıldığı tarihlerde, en azından aşağıda listelenen ders verme biçimlerinden bahsetmek mümkündü:

  • hiçbir teknolojinin kullanılmadığı (günümüzde çok nadir olarak) sınıf öğretimi;
  • aşağıdaki gibi çok çeşitli tasarımları içinde barındıran harmanlanmış öğrenme:
    • teknolojiyle zenginleştirilmiş öğrenme veya teknolojinin sınıfta yardımcı bir araç olarak kullanılması (sınıfta Powerpoint slaytlarının ve/veya oylama aygıtlarının kullanılması gibi);
    • sınıf öğretimini desteklemek için (öğrenme materyallerini saklamak ve paylaşmak veya bazen çevrimiçi tartışmalar yapmak gibi) bir öğrenme yönetim sisteminin kullanılması;
    • ters-yüz sınıflar için ders anlatım videolarının kullanılması;
    • bir dönem kampüste, iki dönem çevrimiçi verilen programlar (Royal Roads Üniversitesi  modeli);
    • kampüste daha kısa bir süre geçirilmesi ve kampüste geçirilen sürenin uygulamalı eğitimleri veya çevrimiçi çalışmaların öncesinde ya da sonrasında yapılması (Vancouver’de yetişkinlere yönelik çıraklık eğitimi veya British Columbia Üniversitesi’nin sıkıştırılmış sınıf deneyimi olarak adlandırdığı örnekler gibi);
    • öğretimin öğrenme deneyiminin büyük kısmının çevrimiçi ortamda gerçekleştiği ve öğrencilerin yalnızca çevrimiçi olarak başarıyla yapılamayan laboratuvar veya uygulamalı eğitimler gibi yüz yüze öğretim olanakları için kısa süreliğine kampüse geldiği harmanlanmış veya esnek öğrenme;
  • aşağıda örnekleri sıralanan, sınıf içerisinde veya kampüste öğretimin var olmadığı, uzaktan eğitimin de bir biçimi olan tamamen çevrimiçi öğrenme:
    • normal öğretimdeki eşdeğerleriyle aynı içeriğe ve değerlendirme ölçütlerine sahip olan, aynı becerileri edindirmeye yönelik kredili dersler;
    • sürekli mesleki eğitim kursları veya sertifika programları gibi çevrimiçi olarak verilen kredisiz dersler ve kurslar;
    • KAÇD’ler gibi tamamen açık dersler ve kurslar;
    • öğretmen ve öğrencilerin öğrenme ve öğretme deneyimlerini desteklemek için erişebilecekleri, ücretsiz olarak indirilebilen açık eğitim kaynakları.

Harmanlanmış öğrenmeyle ilgili özel olarak bahsetmemiz gerektiğini düşündüğüm önemli bir gelişme var: Kampüs derslerinin teknolojinin potansiyelinden daha fazla faydalanacak biçimde yeniden tasarlanması. Çevrimiçi öğrenmenin belli bir etkinliğe odaklı, küçük gruplarla yüz yüze etkileşimlerle birleştirildiği veya çevrimiçi ve fiziksel laboratuvar deneyimlerinin bir araya getirildiği bu hibrit biçimi, harmanlanmış öğrenme başlığı altında ele alacağız. Bu tür tasarımlarda, yüz yüze iletişim süresi genellikle azalır. Örneğin, haftada üç dersten bire düşerek öğrencilere çevrimiçi çalışmak için daha fazla süre tanımak gibi…

Bu hibrit öğrenme biçiminde, tüm öğrenme deneyimi yeniden tasarlanır ve kampüs öğretimi teknoloji kullanımının etrafında tekrar şekillendirilir. Örneğin:

  • Ulusal Akademik Dönüşüm Merkezi‘nden Carol Twigg, öğrenmeyi artırmak ve maliyetleri azaltmak için kalabalık sınıflarda verilen derslerin teknoloji kullanımı için yeniden tasarlanması konusunda uzun yıllardır üniversiteler ile çalışıyor. Bu program, 1999 yılından beri başarıyla devam ediyor.
  • Virginia Tech, yıllar önce, eğitmenlerin ve asistanların dönüşümlü olarak destek verdiği 7×24 hizmet veren bir bilgisayar destekli öğrenme ortamında birinci ve ikinci sınıflar için matematik öğretimi için başarılı bir program geliştirmiştir (Robinson & Moore, 2006);
  • British Columbia Üniversitesi, 2013 yılında esnek bir öğrenme inisiyatifi adını verdiği bir girişim başlatmıştır. İnisiyatif, öğrenci başarısında etkili bir artış sağlamak amacıyla öğrenme deneyimlerinin tasarlanması, geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesı üzerine odaklanmıştır. Esnek öğrenme sayesinde pedagojik ve lojistik esneklik sağlanmış ve öğrencilerin kendilerine sunulan öğrenme fırsatları üzerinde daha fazla söz hakkı olmuştur (ne zaman, nerede ve ne öğrenmek istedikleri gibi).

Dolayısıyla, ‘harmanlanmış öğrenme’ sınıf öğretiminin minimal düzeyde yeniden düşünülmesi veya yeniden tasarlanması olabileceği gibi esnek tasarlanmış derslerde olduğu gibi öğretimin bütünüyle yeniden tasarımı anlamına da gelebilir. Burada yüz yüze öğretimin kendine özgü pedagojik özellikleri korunurken, çevrimiçi öğrenme öğrenme sürecinin kalan kısmına esnek erişim olanağı sağlamaktadır.

9.1.2 Çevrimiçi öğrenme süreci

Teknoloji tabanlı öğrenmeye ilişkin olarak, teknoloji kullanımının derecelerini gösteren bir süreklilik dizisinden bahsedebiliriz:

Şekil 9.1.2 Teknoloji tabanlı öğretim süreci
Bates & Poole’dan (2003) uyarlanmıştır.

9.1.3 Kararlar, kararlar!

Bu gelişmeler, öğretmenleri çok farklı konularda karar almaya itmektedir. Artık her öğretmenin aşağıdaki soruları yanıtlayarak, bu sorular temelinde bir takım kararlar alması gerekmektedir:

  • Ne tür bir ders veya program vermek istiyorum?
  • Bu kararımı verirken hangi faktörleri dikkate almam gerekir?
  • Öğrencilerin birçok konuyu çevrimiçi çalışabilecekleri bir çağda sınıf öğretiminin rolü nedir?
  • Her gün daha fazla içeriğe ücretsiz ve açık erişim sağlanıyor olması, benim öğretmen olarak rolümü nasıl etkiliyor?
  • Ne zaman kendi materyallerimi geliştirmeli, ne zaman açık kaynakları kullanmalıyım?
  • Öğretim ortamımı ve materyallerimi başkalarının erişimine açmalı mıyım? Hangi koşullarda açmalıyım?

Bu bölüm, bu sorulara yanıt vermenizde size yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Etkinlik 9.1 Dersleriniz teknoloji tabanlı öğretim sürecinin neresinde?

1. Şu anda aktif olarak öğretmenlik yapıyorsanız, dersleriniz teknoloji tabanlı öğretim sürecinin neresinde yer alıyor? Derslerinizin dizinin hangi noktasında yer aldığına kolaylıkla karar verebiliyor musunuz? Derslerinizin hangi noktaya daha uygun olduğuna karar vermenizi zorlaştıran faktörler var mı?

2. Ne tür bir ders verileceğine nasıl karar veriliyor? Eğer kararı siz veriyorsanız, her bir ders için süreç üzerindeki yerini neye göre belirlediniz?

3. Verdiğiniz karar(lar)dan memnun musunuz?

Yanıtlarınızı paylaşmak için lütfen yorum alanını kullanınız.

Kaynakça

Bates, A. and Poole, G. (2003) Effective Teaching with Technology in Higher Education: Foundations for Success San Francisco: Jossey-Bass

Robinson, B. and Moore, A. (2006) Virginia Tech: the Math Emporium in Oblinger, D. (ed.) Learning Spaces Boulder CO: EDUCAUSE

Lisans

 Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisans için ikon

Dijital Çağda Öğretim Copyright © by A.W. (Tony) Bates is licensed under a Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisans, except where otherwise noted.

Bu Kitabı Paylaş

Geri bildirim / Hatalar

Yorumlar kapalıdır.