EK A: ETKİLİ BİR ÖĞRENME ORTAMI YARATMAK

A.3 ÖĞRENEN ÖZELLİKLERİ

Dijital çağda öğretimde gözlenen en büyük değişiklikler, büyük olasılıkla en çok öğrenen özelliklerindeki değişimden etkilenmiştir.

A.3.1 Çeşitlilikteki artış

Bölüm 1.2‘de, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde devletin sahip olduğu ‘yükseköğretim kurumlarının yalnızca elit bir azınlık için tahsis edilmiş kurumlar değil, toplumun sosyo-ekonomik ve kültürel çeşitliliğini temsil eden kurumlar olmaları’ beklendiğini söylemiştim. Ekonomik kalkınmanın eğitim düzeyi ile yakından bağlantılı olduğu bir çağda amaç, yalnızca en ‘yetenekli’ öğrencilerin ihtiyaçlarına odaklanmaktan ziyade mümkün olan en fazla sayıda öğrenciyi istenen standartlara getirmektir. Bunun anlamı, farklı yeteneklerde ve ön bilgi düzeylerine sahip olan öğrencilerin tümüne yardım etme yollarını bulmaya çalışmaktır. Herkese tek beden elbise yaklaşımının bugün artık geçerli olmadığı açıktır. Çok geniş bir yelpazeden gelen öğrenci gruplarıyla başa çıkabilme, öğretmen ve öğretim elemanlarının dijital çağda karşı karşıya kaldığı en büyük problemlerden birisidir. Özellikle de yükseköğretimde geçerli olan bu problem, öncelikli olarak konu alanlarında uzman olan öğretim elemanlarının hazırlıklı olduğu bir durum değildir.

İyi bir ders tasarımı ve teknolojinin uygun kullanımı, farklı öğrencilerin farklı hızlarda çalışabilmelerini sağlayacak, öğrenmeyi öğrencilerin özel ilgi ve ihtiyaçları üzerine yoğunlaştıracak, farklı geçmişe sahip öğrencilerin aktif katılımını ve motivasyonunu sağlayacak ve böylece kişiselleştirilmiş öğrenmeyi oldukça kolaylaştıracaktır. Bununla birlikte, öğretmenlerin ve öğretim elemanlarının atması gereken en önemli adım öğrencilerini tanımak ve dijital çağda öğrenme ve öğretme tasarımının en önemli unsurlarından biri olan öğrencileri ve öğrencilerin farklılıklarına dair verileri yorumlayabilmektir. Öğretimin tasarımı açısından önemli olarak gördüğüm bazı özellikleri burada listelemek istiyorum.

A.3.2 İş ve ev koşulları

Öğrenme ve öğretmenin tasarımında iş ve ev koşullarının önemle dikkate alınmasını sağlayan iki unsur vardır: (1) öğrenciler artık bir yandan okurken bir yandan da çalışmaktadır (Kanada’daki üniversite öğrencilerinin neredeyse yarısı bir işte çalışmaktadır ve çalışanların haftada ortalama 16 saat çalıştığı tespit edilmiştir – Marshall, 2011); (2) öğrencilerin yaş aralığı giderek genişlemekte, öğrencilerin yaş ortalaması yavaş yavaş artmaktadır (British Columbia Üniversitesi’nde lisans öğrencilerinin yaş ortalaması 20 olmasına rağmen, öğrencilerin üçte birinden fazlası 24 yaşın üzerindedir. 2014 yılında lisansüstü öğrencilerin yaş ortalaması 31’di – UBC Vancouver Fact Sheet, 2014.)

En azından Kuzey Amerika’da yaş ortalamasındaki artışın birçok nedeni vardır:

  • öğrencilerin okulu bitirme süreleri giderek uzuyor (kısmen, okurken çalıştıkları için);
  • artık daha fazla sayıda öğrenci lisansüstü çalışma yapıyor;
  • çoğunlukla ekonomik sebeplerle mezun olduktan sonra tekrar okula dönüp ek ders ve programlara kayıt yaptıran öğrenci sayısı (yaşam boyu öğrenenler) giderek artıyor.

Yarı zamanlı veya tam zamanlı çalışan öğrenciler ile evli ve çocuklu olan öğrenciler, çalışmalarında daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyuyor. Bu öğrenciler, özellikle de ev, iş ve okul arasındaki seyahat sürelerini mümkün olduğunda azaltmaya gayret ediyor ve dolayısıyla iş ve aile yaşamlarını rahatça düzenleyebilecekleri harmanlanmış veya tamamen çevrimiçi dersler veya küçük, modüler programları tercih ediyorlar.

A.3.3 Öğrencilerin hedefleri

Öğrencilerin bir dersi veya programı seçmedeki motivasyonları ve beklentilerini anlamak, dersin veya programın tasarımı açısından önemlidir. Akademik öğrenme için, öğrencileri yalnızca konu alanına güdülemeye çalışmak yerine, motivasyon kaynağı not veya diploma gibi dış ödüller olan öğrenciler için farklı yol ve yöntemler tespit etmek gerekir. Halihazırda bir üniversite diploması ve bir işi olan potansiyel öğrenciler ise, daha önceden belirlenmiş bir ders listesi yerine, mevcut derslerin içeriğinden seçilen ve kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş konu alanlarını tercih edeceklerdir. Dolayısıyla, öğrencilerin sizin verdiğiniz ders veya programı neden almak istediklerini ve bu ders veya programdan ne beklediklerini bilmek ve anlamak büyük önem taşımaktadır.

A.3.4 Ön bilgi veya beceriler

Öğrenme, genellikle, öğrencilerin ön bilgi veya bazı şeyleri belli bir düzeyde yapabilme yetisine sahip olup olmadıklarına bağlıdır. Öğretmenler, bir öğrencinin yardım almadan ve yardım alarak yapabilecekleri arasındaki farkı kapatmayı hedefler. Vygotsky(1978), bunu yakınsak gelişim alanı olarak nitelendirmiştir. Eğer öğretimin zorluk derecesi öğrencinin ön bilgi ve becerilerinin çok ötesine geçerse, öğrenme gerçekleşmeyecektir.

Bununla birlikte, bir programdaki öğrenciler ne kadar çeşitliyse, beraberlerinde getirecekleri bilgi ve beceri düzeyleri de o kadar çeşitli olacaktır. Aslında, yaşam boyu öğrenenler ya da sahip oldukları yeterliliklerin dışarda tanınmaması nedeniyle bir çalışma konusunu tekrar edecek yeni göçmenler, herkesin öğrenme deneyimlerini zenginleştirecek ileri düzey uzmanlık bilgisini de beraberlerinde getirebilirler. Aynı zamanda, bazı öğrenciler, dersi alan diğer öğrencilerle aynı temel bilgiye sahip olmayabilir ve dolayısıyla daha fazla yardıma ihtiyaç duyabilirler. Bu tür koşullar altında, öğrenme deneyimini mümkün olduğu kadar esnek tasarlayıp, farklı ön bilgi ve becerilere sahip öğrencilerin tümüne hitap edebilmek çok önemli olacaktır.

A.3.5 Dijital yerliler

Bugün çoğu öğrenci mobil telefonlar, tabletler ve sosyal medya (Facebook, Twitter, bloglar, wikiler, vb.) ile birlikte büyümüştür. Prensky (2010) ve diğerleri (örneğin Tapscott, 2008), bu öğrencilerin bu tür teknolojileri önceki nesillerden daha iyi kullandıklarını ve hatta önceki nesillerden daha farklı düşündüklerini iddia etmektedir (Tapscott, 2008).

Bununla beraber, sosyal medya ve yeni teknolojileri kullanma düzeyleri açısından öğrencilerin de kendi aralarında önemli farklılıklar gösterdiğini, sosyal medya ve teknoloji kullanımlarının sosyal ve kişisel talepler tarafından şekillendirildiğini ve dijital teknolojileri her zaman öğrenme amaçlı kullanmadıklarını kabul etmek gerekir. Eğer öğretmenleri uygun koşulları yaratırsa ve öğrenciler dijital medya kullanımının akademik çalışmalarında kendilerine doğrudan yardımcı olduğunu görürlerse, elbette ki yeni teknolojileri ve sosyal medyayı öğrenme amaçlı kullanacaklardır. Bunun olabilmesi için, öğretmenin tasarım seçeneklerini doğru bir şekilde değerlendirmesi gerekecektir (Dijital yerliler konusuyla ilgili daha fazla bilgi için bkz. Bölüm 8.2).

A.3.6 Sonuç olarak

Öğrencilerin iş ve ev koşulları, hedefleri ve sahip oldukları ön bilgiler ve beceriler (dijital medya yeterlilikleri de dahil olmak üzere), öğretimin tasarımını etkilemesi gereken önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Duruma ve koşullara göre, bazı öğretmenler veya öğretim elemanları için öğrenme stilleri, cinsiyet farklılıkları veya kültürel geçmiş gibi diğer öğrenen özellikleri daha önemli olabilir. Koşullar ne olursa olsun, öğretimin iyi tasarlanması için öğrencilerimiz hakkında doğru ve yeterli bilgiye sahip olmamız ve iyi bir tasarımın öğrencilerimizin artan çeşitliliğine yanıt verebiliyor olması gerekmektedir.

Etkinlik A.3 Öğrencileriniz kimler?

1. Öğrencileriniz kim? Liseden sonra doğrudan üniversiteye gelen tam zamanlı öğrenciler mi? Yarı zamanlı işlerde çalışan öğrenciler mi? Tam zamanlı işlerde çalışan öğrenciler mi? Sınıflarınızdaki öğrencileri bu üç grup altında sınıflandırabilir misiniz? Bu değerlendirmeyi yapacak bilgiye sahip misiniz?

2. Günümüzde sosyal medya yüzünden öğrencilerin farklı düşündüklerine veya farklı çalıştıklarına inanıyor musunuz? Sosyal medya kullanımının çalışmalarını nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? Kendinizi bu konuyla ilgili bir şey yapmak zorunda hissediyor musunuz?

3. Sahip oldukları ön bilgiler ve/veya dil becerileri açısından öğrencileriniz arasında büyük farklılıklar var mı? Bu sizin öğretim şeklinizi nasıl etkiliyor?

Bu sorulara yanıt vermede önce Bölüm 8.2 ve Bölüm 9.3‘e tekrar göz gezdirmek isteyebilirsiniz.

Kaynakça

Marshall, K. (2011) Employment patterns of post-secondary students, Ontario Undergraduate Student Alliance, November 11

Prensky, M. (2001) ‘Digital natives, Digital Immigrants’ On the Horizon Vol. 9, No. 5

Tapscott, D. (2008) Grown Up Digital New York: McGraw Hill

Vygotsky, L. (1978) Mind in Society: Development of Higher Psychological Processes. Cambridge MA: Harvard University Press

Lisans

 Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisans için ikon

Dijital Çağda Öğretim Copyright © by A.W. (Tony) Bates is licensed under a Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisans, except where otherwise noted.

Bu Kitabı Paylaş

Geri bildirim / Hatalar

Yorumlar kapalıdır.