BÖLÜM 7: MEDYA TÜRLERİ ARASINDAKİ PEDAGOJİK FARKLAR
7.3 SES
Bir makinenin gürültüsü veya günlük yaşamın arka planda devam eden uğultusunda olduğu gibi, tüm seslerin saf anlamları haricinde bir de çağrışımsal anlamı vardır. Bu çağrışımsal anlam, öğretilen şeyin özüne ilişkin imgelerin veya fikirlerin uyandırılmasında kullanılabilir. Diğer bir deyişle, enformasyonun etkin bir şekilde iletilmesinde sesin son derece gerekli olduğu durumlar vardır.
Durbridge, 1984
7.3.1 Ses: Değeri bilinmeyen medya
Önceki bölümlerde, sözlü iletişimin uzun bir tarihi olduğunu konuşmuştuk. Günümüzde de, gerek sınıf içindeki ders anlatımları gerekse radyo programlarıyla hayatımızda önemli bir yer teşkil etmeye devam ediyor. Ancak bu kısımda ben, ses kayıtları üzerine odaklanacak ve iyi kullanıldığında kaydedilmiş sesin son derece güçlü bir eğitim aracı olduğunu iddia edeceğim.
Sesin kendine özgü pedagojik özellikleri ile ilgili önemli miktarda araştırma bulunmaktadır. İngiltere’deki Açık Üniversite’de bulunan ders geliştirme ekipleri, özel olarak tasarlanmış basılı materyalleri tamamlayıcı farklı medya kaynaklarını keşfetmek zorundaydı. Medya kaynakları başlangıçta BBC tarafından geliştirildiği için miktarı son derece kısıtlı ve üretimi maliyetliydi; dolayısıyla ders geliştirme ekipleri ve birlikte çalıştıkları BBC prodüktörleri, radyonun ve televizyonun öğrenmeyi desteklemede nasıl kullanılacağını önceden açıkça belirtmek durumundaydı. Hatta, televizyon ve radyonun hangi eğitim işlevlerinin eğitim-öğretime katkı sağlayacağını net olarak tanımlamaları isteniyordu. Bir ders açıldıktan ve geliştirildikten sonra, program örnekleri hem bu işlevleri ne derece yerine getirebildikleri hem de öğrencilerin programlara nasıl tepki verdiği açısından değerlendiriliyordu. Sonraki yıllarda, prodüksiyon ses ve video kasetlerine kaydıktan sonra da aynı yaklaşım kullanılmaya devam edilmişti.
İlk olarak kendine özgü rol ve işlevlerin belirlendiği ve sonrasında da programların değerlendirildiği bu süreç, Açık Üniversite’nin hangi rol veya işlevlerin özellikle hangi medya türü için uygun olduğunu belirleyebilmesini sağlamıştı (Bates, 1985). Kendisi de eski bir BBC/Açık Üniversite prodüktörü olan Koumi (2006), bu araştırmayı temel alarak çalışmalarını sürdürmüş ve ses ve video türlerinin kilit işlevlerini listelemeye devam etmişti. Aynı dönemde Santa Barbara’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Richard Mayer da, eğitimde çokluortam kullanımına ilişkin kendi araştırmasını yürütmekteydi (Mayer, 2009).
Ses teknolojisinde kasetlerden ses kayıtlarına (podcast) süregelen bir gelişim olmasına rağmen, sesin pedagojik özellikleri uzun süre boyunca gözle görülür şekilde sabit kalmış, değişmemiştir.
7.3.2 Sunum özellikleri
Ses kendi başına kullanılabilse de, genel kullanımı diğer medya türleriyle ve özellikle de metin tabanlı medyaya birliktedir. Sesi tek başına aşağıdaki şekillerde kullanabiliriz:
- konuşulan dil (yabancı diller dahil) (analiz veya pratik amaçlı olarak);
- müzik (performans olarak veya analiz amacıyla);
- aşağıdaki amaçlarla tartışma aracı olarak:
- derste anlatılan belli noktaları pekiştirmek için;
- derste anlatılmayan noktaları ortaya koymak için;
- derste bahsedilen perspektiflere alternatif bir bakış açısı getirmek için;
- derste verilen materyalleri analiz etmek veya eleştirmek için;
- derste anlatılan ana fikirleri veya belli başlı konuları özetlemek için;
- derste geçen argümanları veya bakış açılarını destekleyici veya onlara karşıt yeni kanıtlar sağlamak için;
- önde gelen araştırmacılar veya uzmanlarla görüşmeler;
- bir konuya ilişkin farklı görüşleri ortaya koymak için iki veya daha fazla insan arasında geçen tartışmalar;
- kuş sesleri, çocukların konuşmaları ve tanık ifadeleri gibi birincil ses kaynakları ya da kayıt altına alınmış performanslar (tiyatro, konser, vb.);
- birincil ses kaynaklarının analizi (ses kaynağının çalınmasını takiben analizin yapılması şeklinde);
- ders içerisinde geçen kavramların ilgisini, uygunluğunu veya uygulamasını vurgulayan ‘haberler’;
- eğitmenin dersle ilgili bir konudaki kişisel yaklaşımı.
Ses metinle birleştiğinde ise ‘gücü’ daha da artar; çünkü artık öğrencilerin gözlerini ve kulaklarını birlikte kullanmalarını sağlar. Sesin özellikle de aşağıdaki durumlarda faydalı olduğu görülmüştür:
- matematik denklemleri, tablo reprodüksiyonları, grafikler, istatistik tabloları ve hatta taş örnekleri gibi metin aracılığıyla sunulan materyalleri açıklayan veya materyallerin seslendirildiği durumlarda.
Bu teknik, Salman Khan tarafından daha da geliştirilmiştir. Khan, matematiksel sembollerin, formüllerin ve soru çözümlerinin görsel olarak açıklanmasında video ve sesi birlikte kullanmıştır.
7.3.3 Beceri gelişimi
Öğrencinin kaydedilen sesi durdurup tekrar başlatabilme kabiliyeti nedeniyle,
- telaffuz, müzik yapısının çözümlenmesi, matematiksel hesaplama gibi belirli işitsel becerilere veya tekniklere hakim olmaları için öğrencilere tekrar ve pratik olanağı sağlaması;
- öğrencilerin çocukların dil kullanımı veya göç ve göçmenlere karşı tutum gibi konuların araştırılmasında kişilerle yapılan görüşmelerin ses kayıtları gibi birincil ses kaynaklarının çözümlenmesi;
- materyalleri yeni veya alışılmışın dışında bir bakış açısından ya da dramatize edilmiş bir biçimde sunarak öğrencilerin kendilerini farklı bakış açısına sahip diğerleriyle özdeşleştirmelerine olanak sağlamak suretiyle öğrenci tutumlarının değiştirilmesi
gibi hususlarda sesin özellikle faydalı olduğu görülmüştür.
7.3.4 Sesin bir öğretim ortamı olarak güçlü ve zayıf yönleri
İlk olarak, sesin sağladığı avantajlara bakalım:
- bir ses dosyası hazırlamak, bir video veya simülasyon hazırlamaktan çok daha kolaydır.
- ses, video veya simülasyondan daha az bir bant genişliği gerektirir; bu nedenle de dosyayı indirmek çok daha kolaydır ve çok düşük bant genişliklerinde bile rahatlıkla kullanılabilir.
- metin, matematiksel semboller ve grafikler gibi diğer medya türleriyle bir arada kullanılabilir, birden fazla duyunun kullanılmasına izin verir ve ‘bütünleştirme’yi sağlar.
- bazı öğrenciler, okuyarak değil dinleyerek öğrenmeyi tercih ederler.
- metinle birleştirildiğinde ses, okuryazarlık becerilerini geliştirilmesine yardım edebilir veya okuryazarlık düzeyi düşük olan öğrencileri destekleyebilir.
- ses, metinden daha fazla çeşitlilik ve farklı bir bakış açısı sağlar. Öğrenme sürecinde öğrencinin tazelendiği ve ilgisinin yukarıda tutulduğu bir ‘teneffüs’ gibidir.
- Açık Üniversite’de yürüttüğü araştırmasında, Nicola Durbridge, video ve metin bazlı materyallerle karşılaştırıldığında ses kullanımının uzaktan öğretim öğrencilerinin eğitmenle daha kişisel bir ‘yakınlık’ hissetmesini sağladığını bulmuştur.
Özellikle de sağladığı esneklik ve öğrenci kontrolü açısından, öğrencilerin canlı ders anlatımından çok metin tabanlı materyallerle desteklenen ses kayıtlarından (slaytların kullanıldığı bir web sitesi gibi) daha iyi öğreneceği söylenebilir.
Sesin bir takım dezavantajları da vardır:
- Ses-temelli öğrenme, işitme engelli kişiler için oldukça zordur.
- Ses dosyaları oluşturmak, eğitmen için ilave iş yükü anlamına gelir.
- Ses genellikle metin veya grafik gibi diğer medya türleriyle birlikte kullanılır; dolayısıyla öğretimin tasarım sürecinin karmaşıklaşmasına neden olur.
- Ses kaydı, asgari düzeyde de olsa teknik yeterlilik gerektirir.
- Yazım dili, konuşma dilinden daha kusursuzdur.
Günümüzde, hareketsiz görüntülerin üzerine ses dosyaları eklenmesiyle oluşturulan videolar giderek daha fazla kullanılıyor. Khan Academy’de olduğu gibi… Bununla birlikte, bazı durumlarda (örneğin, öğrencilerin belirli metinlerden çalışması gerektiği) ses kayıtları video kayıtlarından daha faydalı olabiliyor.
O zaman, haydi bir ses kaydı dinleyelim!
Etkinlik 7.3 Sesin kendine özgü pedagojik özelliklerinin belirlenmesi
1. Verdiğiniz derslerden birini düşünün. Sesin hangi sunum özellikleri bu dersiniz için önemli olabilir?
2. Bölüm 1.2‘de bahsi geçen becerilere bakın. Bu becerilerden hangisi veya hangileri, diğer medya türlerinden ziyade ses kullanılarak geliştirilebilir? Ses-temelli öğretimi bu amaçla nasıl kullanırdınız?
3. Öğrencilerden ölçme-değerlendirme amacıyla bir ses kaydı yapmalarını istediğinizi düşünelim. Hangi koşullar altında bu kararı verirdiniz? Ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde bunu nasıl yaparız?
4. Farklı medya türlerini gereğinden fazla veya birbiri yerine kullanımın iyi birşey olduğunu düşünüyor musunuz? Aynı konuyu farklı medya türleriyle anlatmanın ne tür dezavantajları olabilir?
5. Sesin kendine özgü başka ne tür pedagojik özellikleri olabilir?
Kaynakça ve ek okumalar
Bates, A. (1985) Broadcasting in Education: An Evaluation London: Constables
Bates, A. (2005) Technology, e-Learning and Distance Education London/New York: Routledge
Durbridge, N. (1982) Audio-cassettes in Higher Education Milton Keynes: The Open University (mimeo)
Durbridge, N. (1984) Audio-cassettes, in Bates, A. (ed.) The Role of Technology in Distance Education London/New York: Croom Hill/St Martin’s Press
EDUCAUSE Learning Initiative (2005) Seven things you should know about… podcasting Boulder CO: EDUCAUSE, June
Koumi, J. (2006). Designing video and multimedia for open and flexible learning. London: Routledge.
Mayer, R. E. (2009). Multimedia learning (2nd ed). New York: Cambridge University Press.
Postlethwaite, S. N. (1969) The Audio-Tutorial Approach to Learning Minneapolis: Burgess Publishing Company
Salmon, G. and Edirisingha, P. (2008) Podcasting for Learning in Universities Milton Keynes: Open University Press
Wright, S. and Haines, R, (1981) Audio-tapes for Teaching Science Teaching at a Distance, Vol. 20.
Not: Açık Üniversite yayınlarının bir kısmına çevrimiçi olarak erişmek olanaklı değilse de, basılı kopyalara veya pdf dosyalarına Açık Üniversite Uluslararası Uzaktan Öğrenme Merkezi’nden (The Open University International Centre for Distance Learning) ulaşabilirsiniz.
Geri bildirim / Hatalar