BÖLÜM 8: EĞİTİMDE MEDYA TÜRLERİNİN SEÇİLMESİ VE KULLANILMASI: SECTIONS MODELİ
8.10 KARAR VERME
Son üç bölümü bitirdiyseniz, medya seçerken dikkat edilmesi gereken faktörlerin çokluğu sizi bunaltmış olabilir. Evet karmaşık bir konu, ancak eğer bu bölümün tamamını okuduysanız bilinçli bir seçim yapabilecek durumda olduğunuzu söyleyebilirim. Bakın, açıklayayım.
8.10.1 Tümdengelimsel ve tümevarımsal karar verme
Yıllar önce, ACTIONS modelini ilk geliştirdiğimde, büyük uluslararası bir bilişim firmasının temsilcilerinden biri gelip ACTIONS modelini otomatikleştirmek istediğini söylemişti. Verilerin bilgisayarlara delikli kartlar yoluyla girildiği dönemden bahsediyorum. Birlikte bir kahve içip konuşmuştuk ve bana planını anlatmıştı. Konuşma şöyle devam etmişti:
Pierre. Tony, geliştirmiş olduğun model beni gerçekten çok heyecanlandırdı. Model alıp dünyadaki tüm okullarda ve üniversitelerde uygulayabiliriz.
Tony. Gerçekten mi? Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?
Pierre. Her bir ölçüt için öğretmenlerin sorması gereken bir dizi soru var. Bu soruların yanıtları da, büyük olasılıkla, sınırlı… Bu yanıtların ne olduğu üzerinde çalışabilir veya geneli temsil edecek bir öğretmen setinden yanıtları alabilirsin. Ardından, öğretmenlerin verdiği yanıtlara göre her teknolojiye bir puan verirsin. Sonrasında, bir öğretmen hangi teknolojiyi kullanacağına dair karar verme aşamasında, oturup soruları yanıtlar ve verdiği yanıtlara göre bilgisayar en iyi teknoloji seçimini yapar. İşte bu kadar!
Tony. Bunun işe yarayacağını zannetmiyorum, Pierre.
Pierre: Ama niçin?
Tony. Emin değilim, ama içimden bir ses işe yaramayacağını söylüyor.
Pierre. İçinden bir ses? İngilizcem o kadar iyi değil. İçimden bir ses derken ne kastediyorsun?
Tony. Pierre, senin mükemmel bir İngilizcen var. Demek istediğim, verdiğim yanıtın tamamen akılcı olmadığı… Bunun niçin işe yaramayacağını düşündüğümü şöyle açıklamaya çalışayım. İlk olarak, her sorunun belli bir sayıda yanıtı olduğundan emin değilim. Ama olsa bile işe yarayacağını zannetmiyorum.
Pierre. Peki, niçin?
Tony. Çünkü her soruya verilen yanıtın nasıl puanlanacağı hakkında bir fikrim yok. Her durumda, sorulara verilen yanıtlar arasında bir etkileşim olacaktır. Hangi teknolojinin kullanılabileceğini belirleyecek olan yanıtların toplanması değil, yanıtların nasıl bir araya geldiği… Bilişim açısından baktığımızda o kadar farklı yanıt kombinasyonları olacak ki, her bir teknolojinin seçimine ilişkin olarak hangi yanıt kombinasyonlarının elimizde olacağından emin değilim.
Pierre. Ama bizim bilgisayarlarımız çok büyük ve hızlı. Algoritma kullanarak süreci basitleştirebiliriz.
Tony. Evet, ancak öğretmenlerin medya ve teknoloji seçimini hangi koşullar altında yaptığını da dikkate almak zorundasınız. Öğretmenler, medyayla ilgili kararları her zaman yapıyor; ama farklı koşullar altında… Bilgisayarın başına oturup tüm soruları yanıtladıktan sonra bilgisayarın vereceği öneriyi beklemek bana çok pratik gelmiyor.
Pierre. Denemek dahi istemiyor musun? Bahsettiğin sorunları çözmek için çalışabiliriz.
Tony. Pierre, önerin için gerçekten teşekkür ederim ama içimden bir ses bunun işe yaramayacağını söylüyor ve böyle bir şey için ne senin ne de kendimin zamanını harcamak istemem.
Pierre. Peki o zaman öğretmenlere ne söyleyeceksin? Nasıl karar verecekler?
Tony. İçlerindeki sesi dinlemelerini söyleyeceğim Pierre, ama ACTIONS modelini kullanarak…
Cümleler tamamen aynı olmasa da, bu gerçek bir hikaye… Bu senaryoda, tümdengelimsel akıl yürütme (Pierre) ile tümevarımsal akıl yürütme (Tony) arasındaki çatışmayı görüyorsunuz. Tümdengelimsel akıl yürütmede, Pierre’in önerdiğini yaparsınız: hangi teknolojinin kullanılacağına ilişkin herhangi bir ön fikir olmadan başlayıp SECTIONS modelinin her kısmının sonunda sorduğum soruların tümünü yanıtlar, her soruya verdiğiniz yanıta uygun tüm olası teknolojilerin bir listesini yapar, hangi teknolojinin hangi soru/ölçüt ile en iyi eşleşmeyi yaptığını görür ve her bir ölçüt için verilen ölçeğe göre her bir teknolojiyi ‘puan’landırırsınız. Daha sonra tüm yanıtları birbirine eklemenin bir yolunu arar, belki bunun için çok büyük bir matris hazırlar ve sonunda hangi teknolojiyi kullanacağınıza karar vermiş olursunuz.
Benim önerim ise daha farklı… Benimki, karar vermeye tümevarımsal bir yaklaşım sergiliyor. Tümevarımsal akıl yürütmenin ana ölçütü şöyle:
Kanıtlar bir araya gelince gerçek kanıtların toplamının bir hipotezi ne kadar destekleyeceği, doğru hipotezlerin muhtemelen doğru ve yanlış hipotezlerin muhtemelen yanlış olduğuna işaret etmelidir.
Stanford Felsefe Ansiklopedisi
Medya seçimi açısından baktığımızda, sürecin en başındayken aklınızda olası birkaç teknolojiyle işe başlamalısınız (hipotezleriniz – ya da içinizdeki ses). Benim önerdiğim süreç şöyle: hangi teknolojileri kullanmayı düşündüğünüzle ilgili içinizdeki sesi dinleyin, ama alternatiflere de kapıyı kapatmayın ve sonrasında SECTIONS modelinin her bir ölçütüne ilişkin sorulan soruları tek tek yanıtlayarak ilerleyin. Böylece, bir medya veya teknolojinin kullanımını desteklemek veya reddetmek için gerekli kanıtı toplamaya başlamış olacaksınız. Süreci tamamladıktan sonra ise, hangi medya kombinasyonlarının sizin için en iyisi olduğuna ve bunun nedenine ilişkin ‘olası’ bir görüşe sahip olacaksınız. Bu süreci, her seferinde tekrarlamak zorunda değilsiniz. Birkaç kere yaptıktan sonra, her ‘yeni’ durumda medya veya teknoloji seçiminiz daha çabuk ve daha kolay olacaktır; çünkü beyin önceki bilgilerin tümünü saklıyor ve sizin de elde ettiğiniz yeni bilgileri eski bilgilerinizle birleştirip düzenlemek için kullanabileceğiniz bir çerçeve (SECTIONS modeli) var.
Bu bölümü okurken, üzerinde düşünmeniz gereken bir dizi soruyla karşı karşıya kaldınız (bu soruların tümünü kolaylık olsun diye Ek 2‘de listeledim). Şu anda, simyacıya altının nasıl yaptığını soran kralla aynı durumdasınız. ‘Aslında çok kolay’ demişti simyacı, ‘filleri düşünmediğiniz sürece gerçekten çok kolay’. Medya ile ilgili üç bölümü okuyup bitirdikten sonra, kafanızın içinin fillerle dolu olduğunu tahmin ediyorum. Fillerin orada olmadıklarını düşünmek veya onlar yokmuş gibi davranmak kolay değil… Beynimiz, bu tür sezgisel veya tümevarımsal kararlar vermek için muhteşem bir araçtır. Püf noktası, tüm bu enformasyonu kafanızın bir yerinde saklı tutmaktır; böylelikle ihtiyacınız olduğunda sakladığınız yerden alıp kullanabilirsiniz. Beynimiz bunu çok hızlı bir şekilde yapabilir. Alacağınız kararlar her zaman mükemmel kararlar olmayacaktır belki; ancak, tüm bu konular üzerinde kafa yorduysanız kararlarınız çok daha iyi olacaktır. Kaba ama iş görür bir pratiklik, geç kalmış mükemmel kararlardan daha iyi sonuç verir.
8.10.2 Medya seçimini ders geliştirme çerçevesi içerisinde düşünebilmek
Medya seçimi, dış dünyadan ayrı düşünülmemelidir. Öğretimi tasarlarken, dikkate almamız gereken çok sayıda faktör vardır. Eğitim ve öğretimde teknoloji kullanımına ilişkin her kararın içerisinde öğrenme sürecine dair varsayımlar bulunmalıdır. Hatırlarsanız bu kitabın başlarında, farklı epistemolojik yaklaşımların ve farklı öğrenme kuramlarının öğretimin tasarımını nasıl etkilediğinden bahsetmiştik. Bu etki de, bir öğretmenin uygun medyayı seçip seçmediğinde belirleyici olacaktır. Medya seçimi, ders tasarım sürecinin bir parçasıdır. Ders tasarımının daha geniş çerçevesi içerisine oturmalıdır.
Böyle bir çerçeve içerisinde, doğru medya ve teknolojilerin seçilebilmesi ve kullanılmasını sağlamak üzere öğretme ve öğrenmeyle ilgili sorulması gereken beş kritik soru bulunmaktadır:
- öğrencileriniz kim?
- öğretimden hangi öğrenme çıktılarını bekliyorsunuz?
- öğrenme çıktılarını kolaylaştırmak için hangi öğretimsel stratejileri işe koşacaksınız?
- her medya/teknolojinin kendine özgü öğretimsel özellikleri nelerdir ve bu özellikler belirlenen öğrenme-öğretme gereksinimleriyle ne karar örtüşmektedir?
- elinizde hangi kaynaklar var?
Hibbitts ve Travin’in (2015) ADDIE’ye alternatif olarak sunduğu öğrenme ve teknoloji geliştirme modeli, ders tasarımının farklı aşamalarını birleştirmektedir:
SECTIONS modeli, bu ders geliştirme süreci içerisinde uygun teknolojinin değerlendirilmesinde kullanılabilecek bir stratejidir. İster ADDIE modelini ister çevik tasarım yaklaşımını kullanın, medya seçiminiz ders tasarımına ilişkin diğer faktörlerden etkilenecektir. Bunların tümü konu alan bilginiz, konu alanının gereksinimleri, sizin öğrenme ve öğretmeye ilişkin inanç ve değerleriniz ve tabii ki duygularınızla birleşecektir.
Bunların tümü, yukarıda önerdiğim tümevarımsal yaklaşımı desteklemektedir. Beyninizin sahip olduğu gücü küçümsemeyin. Beyniniz, bu tür bir karar verme sürecinde bilgisayardan daha iyi sonuç verecektir. Ancak, elbette ki, gereken bilgilere sahip olmak çok önemlidir. Dolayısıyla, bu bölümün bir kısmını veya bundan önceki iki bölümü okumadıysanız, tekrar geri dönüp bakmak isteyebilirsiniz.
Etkinlik 8.10: Medya ve teknoloji seçimi
1. Etkinlik 8.1 için seçmiş olduğunuz dersin aynısını seçin.
2. Ek 2‘ye gidin ve kaç soruyu yanıtlayabildiğinizi kontrol edin. Gerekirse Bölüm 8’i ve Bölüm 8’deki bazı etkinliklere vereceğiniz yanıtları da yardım için kullanabilirsiniz.
3. Ek 2’deki sorulardan mümkün olduğu kadar çok sayıda soruyu yanıtladıktan sonra bir düşünün: Hangi medya ve teknolojiyi kullanmayı düşünüyorsunuz? Soruları yanıtladıktan sonra verdiğiniz karar, ilk düşündüğünüzden farklı mı? Eğer farklıysa, neden olduğunu düşünüyorsunuz?
Önemli Noktalar
1. Medya ve teknoloji seçimi karmaşık bir süreçtir ve birbiriyle etkileşim içerisinde olan çok sayıda değişken içerir.
2. Bugün itibariyle, medya seçimi için kullanılabilecek yeterli düzeyde bir kuram veya süreç bulunmamaktadır. SECTIONS modeli, sorduğu sorularla ve koyduğu ölçütlerle öğretmenleri hangi medya veya teknolojinin kullanılacağına dair karar vermeye yönlendirmektedir.
3. Medya ve teknoloji seçimi ve kullanımını etkileyen faktörlerin çokluğu ve çeşitliliği nedeniyle, SECTIONS çerçevesinde yer alan tüm ölçütlerin detaylı analizinden edinilecek bilgiler ile birlikte karar vermeye sezgisel veya tümevarımsal bir yaklaşım öğrenme ve öğretme amaçlı teknoloji kullanımına ilişkin karar verme süreçlerine yaklaşmanın bir yoludur.
Medya seçimi ile ilgili webinar
Bölüm 6, 7 ve 8’de tartışılan konularla ilgili yapılan bir webinarın kaydına buraya tıklayarak erişebilirsiniz. Kayıtta, tartışmaları ve katılımcıların görüşlerini de izleyebileceksiniz.
Bu webinarda, dünya üzerinde farklı bölgelerden gelen katılımcılarla şunları konuştuk:
- Medya türleri, pedagojik olarak birbirlerinden ne kadar farklıdır?
- Medya ve teknolojiler, öğrenme ve öğretmeye faydaları ve yol açtıkları sınırlamaları değerlendirmek üzere nasıl analiz edilir?
- Hangi ölçütler veya sorular, bana özel öğrenme hedefleri ve durumlar için çok çeşitli medya türleri arasından seçim yapmama rehberlik edebilir?
Bu webinar, Contact North|Contact Nord, Ontario tarafından hazırlanmış ve 3 Kasım 2015’de yayınlanmıştır.
Geri bildirim / Hatalar